Toplantıda, partinin kuruluş ilkelerine dönmesi gerektiği ve halkın taleplerine daha güçlü bir şekilde cevap verilmesi gerektiği vurgulandı.
Basın açıklamasında, parti yönetiminde yaşanan parçalanmalar, demokratik değerlerin zedelenmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “şaibeli kurultay” iddialarına karşı sessiz kalınması gibi sorunlar dile getirildi. Ayrıca, tabanın talebi doğrultusunda olağanüstü kurultay çağrısı bir kez daha yinelendi.
“Partimizi Demokratik Değerlere Döndürmek İçin Mücadelemiz Sürecek”
Partililer, CHP’nin halkın iradesine dayalı bir yönetim anlayışına dönmesi gerektiğini belirterek, sandık gücüne inanan bir yönetim kadrosunun iş başına gelmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihindeki en yüksek oy oranını alması için omuz omuza mücadele edeceklerini ifade ettiler.
Katılımcılar, partinin kuruluş ilkelerine uygun bir şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğine ve halkın taleplerine duyarlı bir Genel Başkan ve yönetim kadrosunun oluşturulmasının elzem olduğuna dikkat çekti.
---
Bildiri
Aşağıda, basın açıklamasında dile getirilen görüşlerin yer aldığı tam metni bulabilirsiniz:
Mustafa Kemal Atatürk'ün Emanetini Korumak İçin:
Demokrasiye Sahip Çıkıyoruz
KUVAİ MİLLİYE’NİN YÜRÜYÜŞÜ DEVAM EDİYOR!
Değerli Katılımcılar,
Cumhuriyetimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne sahip çıkmak amacıyla düzenlediğimiz bu toplantıya katılan tüm halkımıza, üyelerimize ve basın mensuplarına şükranlarımızı sunuyoruz.
Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti’nin muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasının tek yolu, halkın kendi yöneticilerini seçebilme yetkisinin halka verilmesi yöntemi olan demokrasidir” diyerek, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş ve halkımıza özgür iradesini kullanma hakkını tanımıştır. Cumhuriyet Halk Partisi ise, bu ilkelerin savunucusu olmuş ve demokrasiyi içselleştirerek halkın yöneticilerini doğrudan belirlemesini sağlamıştır.
Ancak, son yıllarda bu mirasa sahip çıkılmadığını üzülerek görmekteyiz. Partimizin içinde bulunduğu yönetimsel sorunlar, uygulanan yumuşak muhalefet anlayışı ve halkın haklarını yeterince savunmayan bir tutum bizleri derinden rahatsız etmektedir. Kurultayda dile getirilmeyen, ancak derin etkiler yaratan bu sorunları burada dile getirmek ve çözüm için çağrıda bulunmak sorumluluğumuzdur.
RAHATSIZ OLDUĞUMUZ KONULAR:
Ön Seçim Vaadi: Verilen ön seçim sözünün tutulmaması, partimizin demokratik yapısını zedelemektedir.
Yumuşak Muhalefet: Yumuşak muhalefet yaklaşımı, halkın haklarını savunmada yetersiz kalmış ve ülkenin karşı karşıya olduğu sorunlarla etkili bir mücadele yürütülmemiştir.
Adaletin Teslim Olması: Partimizin her kademesinden gelen eleştiriler, disiplin cezaları ile karşılanmakta ve eleştirilen kişiler partiden atılmak istenmektedir. Ancak, aynı eleştirilerin ve hataların bazı yönetici ve belediye başkanlarına karşı gösterilen toleransla çeliştiğini görmekteyiz. Bu, partimizin adalet yerine güce teslim olduğunu düşündürmektedir.
İktidarın Etkisi: Partiyi kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye çalışan belediye başkanlarına karşı, en küçük bir eleştiriyi bile kabul etmemek, parti tüzüğünü hiçe sayan uygulamalara karşı durmamaktadır. Bu, partinin başka güçlerin etkisinde olduğu izlenimini güçlendirmektedir.
Şaibeli Kurultay: AKP Genel Başkanı tarafından dile getirilen "şaibeli kurultay" iddialarına neden sessiz kalındığı anlaşılmamaktadır. Partimizin ahlaki duruşu ve iç işleyişi hakkında net ve açık cevaplar verilmesi gerekmektedir.
Önderlik Eksikliği: 1 Mayıs’ta işçilerin Taksim’e çıkmasına öncülük etmek yerine, 2 Mayıs’ta Saray’a gidilmesi, partimizin işçi sınıfının mücadelesine ve halkın taleplerine duyarsız kalması anlamına gelmektedir.
Erdoğan’a Karşı Ayağa Kalkmak: Cumhuriyet Halk Partisi’ne hakaretler yağdıran Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünde, partimizin milletvekillerine ayağa kalkmalarının dayatılması, partimizin duruşuyla çelişmektedir.
Cumhurbaşkanını Ağırlamak: Cumhurbaşkanının parti genel merkezinde ağırlanması ve Cumhurbaşkanlığı forsunun göndere çekilmesi, halkın gözünde partimizin bağımsızlığına gölge düşürmektedir.
Rüşvet İddialarına Savunma: ABD’deki Türk Evi ile ilgili rüşvet skandalı iddialarına karşı savunmacı bir tutum sergilenmesi, partimizin etik değerleriyle bağdaşmamaktadır.
Talimat Beklemek: Bütçe görüşmelerinde okullarda bir öğün yemek talebinin Cumhurbaşkanından talimat beklenerek gündeme getirilmesi, partimizin güçlü bir muhalefet tutumu sergilemediğini göstermektedir.
Talepkâr Üslup: Grup konuşmalarında iktidar kanadından sürekli olarak taleplerde bulunulması, Cumhuriyet Halk Partisi'nin mücadeleci ve çözüm odaklı yaklaşımından uzaklaşmasına neden olmaktadır.
Bu noktada, geçmişte kurultayda dile getirilmeyen ancak parti yönetiminde gerçekleştirilen sapmaların düzeltilmesi, kongre delegelerinin onayına sunulması gerekmektedir. Demokrasi ve halkın iradesi için, bu yanlış gidişe "dur" demek, hepimizin ortak sorumluluğudur.
OLAĞANÜSTÜ KURULTAY TALEBİMİZİ YİNELEDİĞİMİZİ İLAN EDİYORUZ!
Parti yönetiminde yaşanan parçalanmaların giderilmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şaibeli kurultay söylemlerinin son bulması için olağanüstü kurultay çağrımızı buradan bir kez daha yapıyoruz. Bu süreçte, sandık gücüne inanan, demokratik değerlere bağlı bir Genel Başkan ve yönetim kadrosunun görev başına gelmesini talep ediyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin en yüksek oranda oy alarak iktidara gelmesi için, hep birlikte omuz omuza çalışacağımıza olan inancımızı yineleyerek, partimizin daha güçlü bir gelecek için adımlar atacağına olan güvenimizi pekiştiriyoruz.
Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel ve Genel Merkez yöneticilerimize, ülkemizi daha demokratik ve çağdaş bir hale getirme yolunda başarılar diliyor; bu toplu isteğimizin yerine getirilmesi için gösterecekleri gayretin her zaman yanındayız.