Bir önce ki yazımda CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel’in güven vermediğini ve kendisine şüphe ile baktığımı belirtmiştim.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) genel başkanlığından ayrılmasının ardından, parti içinde Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel arasında arka planda yeni bir liderlik savaşı dönemi başlamıştı.
CHP Cumhur İttifakı'nın gizli bir ortağı haline mi geldi? Tüm bu sorular sesli olarak halk ve CHP tabanı tarafında ibare edilmeye başlanır duruma geldi.
Özgür Özel’in böyle bir uzlaşmacı çizgiye girmesinin sebepleri ne olabilir?
Acaba iktidarın elinde Özgür Özel’e ait müstehcen görüntüler mi var? Ya da CHP kurultayında bazı delegelerin para aldığına dair iddialar ne kadar doğru? Eğer bu iddialar doğruysa ve bunun belgeleri ve delilleri iktidarın elindeyse Özgür Özel, iktidar tarafından kurultayın mahkeme yoluyla iptal ediebileceği belirtilip Özgür Özel teslim mi alındı? Sarayın direktifleri altında mı hareket ediyor?
Bu tehditler, Özgür Özel’in sarayın taleplerine boyun eğmesine mi sebep oldu?
İster bu iddialar gerçek olsun ister sadece sadece iddiadan daha öteye gitmese dahi ortada bir gerçek var. Bu gerçek değişim adı altında lanse edilen Özgür Özel’in sarayla MHP’yi kıskandıracak kadar uyumlu politikalar izlemesi ve adeta Cumhur ıttıfakı gibi davranmasıdır. Lakin bu inanın beni şaşırtmadı.
Bu arada sarayın desteğini alan Özgür Özel bu saatten sonra asla kurultayda kaybetmez! Neden mi?
Kurt’un dişine kan deydi ve Kurt kanın tadına vardı.