Kemal Kılıçdaroğlu, uzun süre boyunca CHP'nin başında yer alarak Türkiye'nin en etkili muhalefet liderlerinden biri olarak kabul edildi. Kılıçdaroğlu'nun ayrılmasından sonra CHP’nin muhalefet yapma kapasitesinin zayıfladığı, özellikle son dönemdeki ekonomik krizler, adalet ve sosyal politikalar konusunda hükümete karşı daha az etkili bir duruş sergilendiği yönündeki eleştiriler artıyor.
Özgür Özel ve ekibi, partideki "Değişimciler" olarak biliniyor ve daha dinamik bir liderlik vaat etmişti. Ancak, birçok partili ve siyasi analist, bu yönetimin hükümete karşı daha pasif kaldığını ve Kılıçdaroğlu'nun bıraktığı liderlik boşluğunu doldurmakta yetersiz olduğunu öne sürüyor. CHP’nin özellikle hükümetin ekonomi politikalarına karşı daha güçlü bir muhalefet göstermesi beklenirken, bu alandaki sessizlik partililer arasında hayal kırıklığı yaratıyor.
Eleştiriler:
Özgür Özel ve ekibinin "pasif muhalefet" stratejisi, CHP’nin tabanında ve kamuoyunda ciddi eleştirilere neden oluyor. Partinin, özellikle meclisteki varlığını daha güçlü bir şekilde hissettirememesi, muhalefet liderliği konusundaki soru işaretlerini artırıyor. CHP'nin, Kemal Kılıçdaroğlu dönemindeki sert ve kararlı muhalefetinden uzaklaşması, partinin uzun vadeli siyasi hedeflerine ulaşmada zorluklar yaşayabileceği endişesini doğuruyor.
CHP, Kemal Kılıçdaroğlu'nun ardından yeni bir liderlik dönemi yaşıyor, ancak Özgür Özel ve ekibinin muhalefet stratejisi, parti içinde ve kamuoyunda eleştiri oklarının hedefinde. Parti, etkili bir muhalefet sergileme konusunda eski dinamizmini kaybetmiş gibi görünüyor ve bu durum, CHP'nin gelecekteki siyasi başarıları üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Kemal Kılıcdaroğlu'na son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyunu vermeyen vatandaşlarda büyük pişmanlıklar yaşandığı gözlenmektedir.
